6 Şubat 2015 Cuma

Alışveriş Çılgınlığıyla Başetme Yolları

1. Öncelikle kendinize çok iyi bir göz atın. Sıkıntı ve üzüntü yaşadığınızda, bununla başetmek için kendinizi alışveriş merkezlerine atıyorsanız veya internet başına oturup falanca mağazalardan ürün seçiyorsanız, toparlanmanın daha farklı yolları olabileceğini düşünün.

2. Unutmayın! Alışveriş çılgınlığı, illaki alışveriş yapacağınız anlamına gelmiyor. Alışverişmağazalarının önünde uzun zaman geçirmek, internet sitelerinde bir şeyler almasanız bile ürünlerle gereğinden fazla haşır neşir olmak anlamına geliyor. Para harcamıyorsanız bile, kendinizi oyalayacak veya dikkatinizi dağıtacak başka bir yol bilmiyor olmanız da bu hastalığın içine düştüğünüz anlamına gelmektedir.

3. Kendinizi oyalamak için dışarıya çıkmanız gerekiyorsa, yürüyüş yapabileceğiniz yerler tercih edin. Veya güzel bir cafeye oturup kendinize çay ısmarlayın.

4. İnternet başına oturarak kendinizi yatıştırabiliyorsanız eğer, alışveriş sitelerine girerek değil, güzel yazılar okuyacağınız, günlük haberleri takip edebileceğiniz siteleri tercih edin. Kişisel gelişiminize katkıda bulunacak çok değerli siteler var. Arayan buluyor merak etmeyin.

5. Alışveriş tutkunuz olduğunu düşünüyorsanız, nakit para kullanmayı tercih edin. Çünkü kredi kartı, para harcandığını hissettirmiyor insana.

6. Dışarı çıkarken yanınıza fazla para da almayın. Kredi kartınız varsa evde bırakın ve nakit para da almayın yanınıza. Sadece dışarıda çay içmenize yetecek ve eve gelip gitmenizi sağlayacak kadar para alarak çıkın.

7. Yakın arkadaşlarınızdan, komşularınızdan borç alma alışkanlığınızı bırakın. "sen ver, ben sana eve gidince öderim" çok tehlikeli bir yöntemdir alışveriş bağımlıları için.

8.Beyninize komut verin! Ne almak için çıktıysanız dışarı, sadece o ürünü alarak eve gelin! Akıllı insanlar vardır, alışveriş tutkunu da değildirler. Öylesine gezerlerken, ihtiyaçları olan bir ürünle karşılaştıklarında, kenarlarında bulundurdukları bir parayla hemen alırlar. Hem uygun hem de kullanışlı olacak biçimde. Bu güzel bir alışkanlıktır. Bahsettiğim durumu anladınız değil mi? Alışveriş çılgını olan insanlara diyorum, bir ürün için çıkın ve onun dışında kesinlikle bir şey almayın, diye. Lütfen ikisini birbirine karıştırmayalım.

9. Beğendiğiniz bir ürünü almadan önce kendinizi frenleyin ve içinizden 100'e kadar sayın. Hatta mümkünse mağazadan dışarı çıkın. Gezinirken, o ürüne gerçekten ihtiyacınız olup olmadığını düşünün. Sadece beğendiğiniz ve sizin olmasını istediğiniz için mi alıyorsunuz, yoksa cidden ihtiyacınız olduğu için mi?

10. Almak istediğiniz üründen evde kaç tane daha olduğunu hatırlamaya çalışın! Alışveriş çılgını kişiler, dolaplarında aynı üründen pekçok olmasına rağmen hala hiç yokmuş gibi almaya çalışırlar. Alınınca etiketini bile çıkarmadan dolapta aylarca beklettikleri olur. O anda almak istediğiniz ürünü, eve geldiğinizde almadığınız için mutlu olabilirsiniz. Kendimden de biliyorum, bazen bir şey almak istiyorum, sonra vazgeçiyorum. Eve geldiğimde "iyi ki almamışım" duygusuna kapılıyorum.

11. Sizi yakından tanıyan ve ihtiyaçlarınızı ortalama bilen birileriyle alışverişe çıkın. Böylece gelişigüzel her şeyi sepete doldurmaya çalışırken sizi frenlesin! Ona gücenmeyin. Onu sevin...

12. Alışveriş hastalığından kurtulmak için egzersiz yapabilirsiniz. Diyelim ki her çıktığınızda mutlaka bir şeyler alıyorsanız, evden çıkmadan önce kendinize komut verin. "Şimdi falanca alışveriş merkezine gideceğim, orda yarım saat gezeceğim. Kesinlikle hiçbir şey almadan eve geleceğim." Deyin. Ve öleceğinizi bilseniz kesinlikle almayın. Eve geldiğinizde eliniz boşsa kendinizi ödüllendirin. Sevdiğiniz biriyle telefonla görüşün, bir bardak çay/kahve için, müzik eşliğinde zaferinizi kutlayın. Bu tür egzersizleri artırın.

13. Elinizi attığınız her ürünün fiziksel ihtiyacınızı değil, duygusal ihtiyaçlarınızı doyurduğunu bilin! "Bu elimdeki ürün, içimdeki hangi boşluğu karşılık geliyor acaba?" diye düşünün.

14. En çok aldığınız ürünlerden (ayakkabı, bluz, makyaj malzemesi, tencere, tabak,...vs) uzak durun. O mağazaların önünden bile geçmeyin. Aldığınız ürünlerin tamamen "Kompulsif bir hastalık" olduğunu düşünerek elinizden bırakın.

15. Mağazalarda yanınıza gelen satış elemanlarının "Size çok yakıştı" cümlelerine inanmayın.

16. Bir ürünün çok işe yaraması, çok nadiren bulunması, çok kişi tarafından tercih edilmesi gibi gerekçeler o ürünü almanız için yeterli sebep değildir. Yeryüzünde öyle çok işe yarayan eşya ve ürün var ki! Hangi birini alıp, hangisini evimizde nereye koyacağız Allah aşkına! Aklımızdan istifade etmek en iyisi diye düşünenlerden olalım.

17. Yeryüzünde açlık çeken binlerce insanın olduğu bir dünyada, ihtiyaç olmadan aldığımız her ürünü, bizim için insani değerlerimizi yitirmenin tavan noktası olarak algılamaya çalışalım. İnsani melekelerin bitmeye başladığı yerdir aslında alışveriş çılgınlığı. Bir insanın, öteki insanın halini hiçe saymasıdır.Alışverişe giderken sosyal düşüncelerinizi de yanınızda götürün. Kendi adıma ben öyle yapıyorum doğrusu. Gerekli gördüğüm bir nesneyi alırken, aklıma yeryüzündeki aç insanlar geliyor. Hemen rafa geri koyuyorum. Eve geldiğimde de eksikliğini hissetmiyorum bile! Demek ki çok da önemli bir ihtiyaç değilmiş, diye düşünüp almadığıma seviniyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder