20 Şubat 2015 Cuma

Dijital bağımlılıklar aslında bir şanstır!

Dijital bağımlılıklar aslında bir şanstır!

Olayları bazen tersten anlatmayı seviyorum. Zira aklım, içimdeki iflah olmayan ergenle işbirliği yapınca ortaya hoş bir bakış açısı çıkıyor sanırım.

İnsanımızın genel duygu yapısı depresif olunca, olaylara yüklediği anlamlar da kaçınılmaz olarak negatif süreçleri içeriyor. Olanı kötü görmeye, olanlardan hemen olumsuz anlamlar çıkararak kendimizi korkutmaya alışmış bir ruh halimiz var maalesef.

İşte tam da bu durumlarda, içimizdeki çocuğun biraz büyümüş hali olan ergen yanlarımızı harekete geçirmekte fayda var sevgili okurlar!

Ergen, çocuktan farklıdır... çocuk hep mutludur, hep umutludur. Ergen, geçmişle gelecek arasında köprü olabilecek ruhsal yapılanmaya sahiptir. Çocuğa göre olgun, yetişkine göre çılgındır. 

Psikolojik destek çalışmaları yaparken dikkatimi çekiyor. Ergenin veya çocuğun ruhsal yapılanmasını, ilerleyen yetişkin hayatımıza da taşımamız gerekiyor. Pikniğe gitmek için hazırlansa, aniden yağmur başlasa, piknik yapamadığına üzülmek yerine, çamurla dans etmenin keyfini sürebiliyor ergen.

O yaşların çeşitlendirerek geliştiren bakış açısını niçin bu yaşımıza taşımayalım?

Şimdi, son yıllarda hepimizin en çok korktuğu kara senaryoyu, iflah olmayan ergen bakış açımızla yeniden gözden geçirelim ne dersinizDijital Bağımlılık!

Dijital bağımlılıklar aslında bir şanstır!

Dağılmadan toparlanmıyor; eksilmeden çoğalmıyor; üzülmeden mutluluğun değeri anlaşılmıyor; hastalanmayınca sağlığın kıymeti bilinmiyor; kaybetmeden kaliteli insanın yeri anlaşılamıyor vb. 

Dünyanın düzeni böyle... veya onu tersten okuyarak biz bu hale getirdik.

Bağımlılık, bilinçdışı süreçler açısından bakıldığında "meşguliyet" anlamına gelir. Beyin en fazla neyle meşgul oluyorsa, ona bağımlı olmaya başlamıştır, haberi yoktur. 

Dijital teknolojinin hayatımızın her anına girmesi, eşimizden çok onunla irtibat halinde olmamız, duşa bile telefonlarımızla girip twitter yazışmalarını okumamıza bakılırsa, ruhsal sevgilimiz olmuş gibi geliyor bana. 

Şimdi bu sevgiliyi kendimizden uzak mı tutacağız, yoksa onun nimetleriyle külfetlerini akla uygun düzeyde harmanlayarak, kişisel gelişimimize katkı sağlayan kaliteli bir ürün haline mi getireceğiz? Bu kısmı tamamen sizin kontrol yeteneklerinizin zemininde şekillenecek elbet.

Ben her türlü psikolojik rahatsızlığın şans olduğuna inanıyorum. Adı ister panik atak olsun, ister depresyon, ister anksiyete, ister bağımlılık... çünkü insan hayatı kendi doğal sisteminde ilerlerken, bazen yoldan sapabilir, bazen temel hedeflerine uymayan alanlara kayabilir, bazen kontrolü dışında savrulmalarla karşılaşabilir. 

Duvara çarpmadığında, zorlanmadığında, yaşam kalitesi bozulmadığında, sinir krizine girip ağlamadığında, ellerini gökyüzüne kaldırıp "Bunları hak edecek ne yaptım?" isyanına kalkmadığında, uykularını kaçıran stresler üretmediğinde, çevresinden can sıkıcı uyarılar almaya başlamadığında bir şeylerin ters gittiğini anlamıyor! 

...ters gidişin farkında olmayan bir kişinin, yaşam kalitesini yükseltmesi ve kendi içsel yolculuğunda verimli limanlara ulaşması mümkün mü? Elbette değil!

Bağımlı olan kişi, öncelikle zaman yönetimini kaybetmiştirZihni sürekli internetle ve onun ürünleriyle meşguldür. Doyum sağlamak için internet başında geçirdiği vaktin farkında bile değildir. Arada sırada bir şeylerin ters gittiğini, internet ve onun kardeşi ürünlerle gereğinden fazla haşır neşir olduğunu farketse de durumu kontrol altına alamaz. Tahmininden çok fazla internet alemindedir. Bu meşguliyet öylesine fazla vaktini alır ki; asli işleri aksamaya başlayabilir. İşine, aşına, evine, sevdiğine zaman ayıramaz hale gelir. Strese girer. Stres arttıkça bağımlılık artar. Bağımlılık arttıkça stres artar. Bağımlılık mı stresten doğar, stres mi bağımlılıktan çıkar belli olmayan garip bir sarmal döngü yaşanır durur.

Ülke insanımız psikolojisinin bozulduğunu ne zaman fark ediyor biliyor musunuz? İntihar etmeye karar verdiğinde..!

Bu seviyede duygu körlüğü yaşayan, bu seviyede duygu intiharı yaşayan başka memleket var mı bilmiyorum; ama ülkemizde kadın sinir krizi geçirip intihar için cama çıkmayınca kocası onu alıp terapiye getirmiyor. Veya kişi yaşama sevincinin tamamını kaybetmeden seanslara gelmiyor.

Ben de bu mantıkla bakınca diyorum ki; iyi ki internet bağımlılığı var!

Çünkü bağımlılıkların zemininde, duygu kontrol zorluğu, duygu körlüğü ve kızmayın bana ama bir miktar kişilik bozuklukları yatar! 

İyi ki internet bağımlılığı var. Kişi bağımlılık seviyesine ulaştığında, günlük hayattan koptuğunda, insanlarla sosyal ilişkilerini yitirdiğinde, yaşam kalitesi gerilemeye başladığında yardım almaya karar veriyor ve sağlıklı kullanım yöntemlerini öğreniyor. Böylece zaman yönetimini öğrenme, sosyal yaşam becerileri konusunda donanımlı hale gelmek için destek programlardan istifade ediyor.

Dibe çökmeyince, gökyüzünün ne kadar aydınlık olduğu bilinmez.

Yaşam kalitesi aşağıya inmedikçe, insan insana mutlu olmanın ve yaşamın diğer nimetlerinden istifade ederek keyif almanın kıymeti anlaşılamaz.

Adı ister bağımlılık olsun ister depresyon bence farketmez, psikolojinin bozulması gerçekten bir şans! Çünkü kişi, bir şeylerin ters gittiği anlıyor ve hayatında radikal değişiklikler yapıyor. Yapmadıklarını ekliyor, fazla gelenleri eliyor, nefes alacağı birbirinden değişik programlar uyguluyor. Çiçekleri koklamaya başlıyor. Doğayı sevmeyi öğreniyor. Gözgözebakışıp gizlice gülüşmenin verdiği hazzı bir kez daha deneyimliyor

Özetle yaşamı yeniden keşfediyor...

"İyi de...! Keşfetmek için bağımlı olmaya gerek var mı?" dediğinizi duyar gibi oluyorum.

Bence de yok... 

Bazılarına göre maalesef hala var... olmaya devam edecek... veonlar hayatı yeniden keşfetmek için önce kaybedecekler... ardından tekrar bulmanın yollarını arayacaklar...

Sevgiler...

 

Mehtap KAYAOĞLU (Psikolojik Danışman &Psikoterapist)

0212 583 00 22 - 0533 488 06 00

mehtap.kayaoglu@yuzlesme.tv

mehtapkayaoglu@gmail.com

http://www.facebook.com/psk.mehtapkayaoglu

htttp://www.twitter.com/mehtapkayaoglu

 

 

 

2 yorum:

  1. Hayırlı olsun Mehtap hocam.Sizi buralarda görmek çok güzel.O değerli bilgilerinizi tıpkı bir kitap gibi burada sunmanız mükemmel.Allah yardımcınız olsun.Bloğuma da beklerim.Çok sevindim.Sizi Allah için çok seviyorum.

    YanıtlaSil
  2. Nurtaneleri.blogspot.com.
    Sayfa başlık adı(sizdenbiri)

    YanıtlaSil