17 Mart 2015 Salı

Erteleme Hastalığına Tutulduysanız okuyun!

Erteleme Hastalığına Tutulduysanız okuyun!

 

"Erteleme"nin hastalığı olur mu demeyin, çünkü var! Erteleme alışkanlığı neredeyse hastalık gibi yayılmaya başladı. Genci yaşlısı, çalışanı evde oturanı herkes bu durumdan muzdarip.

Bu günkü yazımda erteleme alışkanlığıyla başetmenizisağlayacak bazı öneriler yazmak istedim.

İllaki bir şeyi ertelemeniz gerekiyorsa, ertelemeyi erteleyin…! Bilmeyenler için yardım önerilerimi maddeler halinde sıralayayım ne dersiniz?

 

1) Kendinize sesli komut vererek işe başlayabilirsiniz.Kendi kendine komut verme durumu, davranışçı tekniklerde kullanılan ve son derece işe yarayan bir yöntemdir. Yapmanız gereken tek şey, sanki dışarıdan birisi sizi yönlendiriyormuş, size ne yapmanız gerektiğini söylüyormuş gibi kendinize komut vermeniz. Sesli ve kulaklarınızın duyabileceği bir tonla, ne yapmanız gerektiğini kendinize söylemeniz gerekiyor. 

 

2) İkinci olarak korku, endişe, konsantrasyongüçlüğü gibi sizi erteleme zorunda bırakan tüm süreçlerin farkında olmaya çalışın. 

-Neden erteliyorum? 

-Çünkü korkuyorum…!

-Peki neden korkuyorum? 

-Korkarak nereye kadar gidebilirim? 

-Korkuyu nereye kadar taşıyabilirim? 

Anadolu tabiriyle korkunun ecele faydası var mı?” 

…tüm bu ve benzeri soruları kendinize sorarak, korkunuzun üzerine gitmeye çalışın. Korkunuzun, endişenizin, kaygınızın,…vs. sizi tutan her şeyin üzerine gidin. Psikolojide önemli olan ilk adımı atmaktır. İlk adımı atıyorsanız, diğerleri kendiliğinden gelir. İlk adımı erteliyorsanız, geri kalanlar da sistematik olarak ertelenenler listesinden yer almaya başlar. 

 

3) Her neyi erteliyorsanız, her neden dolayı geri adım atıyorsanız bu konuda kendinizi disiplin altına almanız gerektiğini tekrar hatırlayın. Ertelediğiniz konuda yapmak istediğiniz şeyleri tek tek sıralamaya çalışın.

Erteleme hastalığının en ciddi destekçisi, kişinin disiplin sahibi olmamasıdır.

 

4) Büyük ve tek parça halinde işler yapamıyorsanız, en azından bölerek ve küçük parçalar halinde onları gerçekleştirmeye çalışın. Böl-parçala-uygula her zaman işe yarar. Çünkü bir çok kişi için işlerin tamamını bitirmek imkansızdır. Ama işler minik parçalara bölünüyorsa, üstesinden gelmek kolaylaşır. 

 

5) Ertelemeden kurtulmak için arada sırada da olsa hedeflerinizi hatırlamaya çalışın. Hedefini unutan, hayattan ne beklediğini anımsamayan insanlar, kolaylıkla erteleme alışkanlığına kapılırlar.

 

6) İsteklerinizle, eylemlerinizi karşılaştırın. Bir şeyi “istemek” demek, o işi mutlaka yapacağınız anlamına gelmiyor. Oysa gelmeli. Çünkü “…istiyorum; ama yapamıyorum…” demek, “YETERİNCE İSTEMİYORUM” demektir sevgili okurlar.

İç dinamikler açısından bakıldığında, istenilen bir durum için, mutlak surette adım atılması gerekir. İsteniyor ve adım atılmıyorsa, “istek”ten değil “hayal”den bahsetmemiz gerekiyor. 

7) Ertelemediğinizde, geciktirmeden bir işi başardığınızda mutlaka kendinizi ödüllendirin. Zor ve ertelemesi kolay işlerin arkasına, ne zamandan beri yapmayı çok istediğiniz keyifli bir faaliyeti yerleştirin. Özlediğiniz bir arkadaşınızla buluşmayı heyecanla mı bekliyorsunuz? O buluşmadan önce ertelediğiniz bir işi yerleştirin. Tasarladığınız işi bitirince de mükafat olarak arkadaşınızla buluşun. 

8) Gerçek dışı hayaller/beklentiler de insanlara bol bol erteleme yaptırır. Çünkü kendisini tanımadan, gücü neye yeter bilmeden kuru kuruya beklentiye giren kişi, istediği durumu gerçekleştiremediğinde hayal kırıklığına uğrar. Sonrasında düşün, yapma! Aklına getir, yapma!... şeklinde yanlış bir zincir oluşur hayatında.

Kişinin kendisini tanıması ve yapısına uygun hedefler belirlemesi önemlidir. Kapasitenizin farkında olursanız, ertelemeler yaşamak zorunda kalmazsınız.

 

9) Zamanınızı planlamaya çalışın. "Aman birazdayaparım…” yerine “10 dk içinde bu işi halletmiş olmam lazım.” diye düşünün. Geniş zamana yaymak yerine, yapacağınız işin zamanını belirlemiş olursunuz. Bu da erteleme alışkanlığınızı ortadan kaldırmaya yarar.

 

10) Mümkün olduğunca aklınıza olumlu düşünceler getirmeye çalışın. “Yapamam, beceremem…” yerine “Neden yapamayayım?” diye düşünmeye çalışın. 

Beyin bu…! Ne düşünürseniz size onu yaptırır. Olumsuz şeyler düşünürseniz yapısal bütününü olumsuz sonuç için organize eder, olumlu düşürseniz ona göre harekete geçer. 

11) Her şeyi dört dörtlük yerine getirmek zorunda olmadığınızı bilmelisiniz. Ya hep ya hiç mantığı sizi sürekli geriye götürür. Oysa önemli olan yapabildiğinizin en iyisini yapmanızdır. Her adımınızda her nefesinizde kendinizi birileriyle kıyaslamanız gerekmiyor. Hiç yapmamak ne kadar sakıncalıysa, elinizden geldiği kadarını yapmak o kadar güzel ve doğaldır.

12) Tembelliği ertelemeyle karıştırmayın! Minik bir sır vereyim size; tembellik psikolojik bir hastalık değil,kişinin kendisini alıştırdığı ve işine yarayan süreç olarak kullandığı, rahatsız edici bir yöntemdir. Tembellikten kurtulmak için, iğne, ilaç gibi yardımcı metodlar maalesef yok…! Tek ilaç harekete geçmeniz. Harekete geçeceksiniz. 

Harekete geçmeyi bilmiyorsanız lütfen birkaç seans yardım alınız... 

 

Sevgiyle kalın…

 

Bana ulaşmak için:

Mehtap KAYAOĞLU (Psikolojik Danışman &Psikoterapist)

 

Telefon: (0212) 5830022

mehtapkayaoglu@gmail.com

 

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder