15 Nisan 2015 Çarşamba

Evlilikte kıskançlıkla nasıl başedilir?

Evlilikte kıskançlıkla nasıl başedilir?


Kıskançlık kelimesinin yanından kenarından geçmediği kimse var mı merak ediyorum! Ne yapıp ediyor mutlaka herkese bir şekilde dokunuyor.

Kıskançlık "onda var bende yok" duygusunun oluşturduğu, kızgınlıkla birleşen, çevremizdeki kişilere yönelik geliştirilen içerleme davranışı olarak tarif edilebilir.
Kıskançlığın nedeni ve hangi şekillere bürünerek kıskançlık yaşanacağı, içinde bulunulan sosyal yaşam koşullarının standartlarına göre belirlenir. Yani "seven insan kıskanır" sosyal olgusunun olduğu ortamlarda, sevdiğini ispat etmenin, karşı tarafı bunaltıcı olarak da olsa gösterilmesi şeklini alabilir kıskançlık! Seviyorum kıskanıyorum, ne var bunda?(!) 
Verilen örneğin şeklinden anlaşılacağı üzere kişinin sevdiği kişileri kıskanması şeklinde yaşanması neredeyse gelenekselleşmiş gibi görünüyor bizde.

Kıskançlığın alt yapısı oldukça karmaşık olabiliyor. Genelde beklenen ilgi, sevgi, şefkat, onura edilme, takdir görme gibi çok ihtiyaç hissedilen duyguların doyurulmamasından kaynaklanan doğal patlama olarak da düşünülebilir. İçimizde bir yerlerde sakladığımız kızgınlıklar, incitildiğimizi hissettiğimiz gücenik yanlarımız kıskançlık gerekçesi olarak sunulur günlük hayatta.
Sevgi eksikliğinden kaynaklanıyormuş gibi algılanmasına karşın, günlük pratiğimizde neredeyse her alanda karşılaşıyoruz kıskançlık duygusuyla. Birisinin işi, başkasının başarısı, eltinin kocası, komşunun oğlunun kazandığı tıp fakültesi, alt kattaki kiracının yeni aldığı harika evi, yakın arkadaşımın aldığı evlenme teklifinin romantikliği,...vs. öyle çok nedenle kıskanıyor ki insan!
Kıskançlık iki ana nedene dayalı olarak yaşanır. 

Birincisi; gerçekçi kıskançlıktır. Yani kıskanmanız için gerekli olan haller mevcuttur. Karşı tarafı kıskanmaktan başka çareniz yoktur. Vesvese ve kaygı bozukluğuna dayalı değildir. Tamamen ilişki zeminindeki eksik bırakılmış yanlarınıza dair boşluklardan kaynaklanır. 
İkincisi; patolojik kıskançlıktır. Yani kıskanmanız için gerekli haller mevcut değildir. Elinizin altında haklı gerekçeniz, size yapılan belirgin hata olmadığı halde vesveselerden ve kaygılardan yola çıkarak yaşadığınız kıskançlıktır. Karşı taraf size karşı aşırı özenli davranmasına rağmen içinizdeki kıskançlık ateşi bir türlü sönmüyordur.

Gerçekçi kıskançlık duygusunun, kaynak kullanım problemi olduğunu düşünürsek, yani sizden eksiltilenin başkasına verilmesi hali, bir ölçüde anlayabiliriz birikmiş öfkeyi. Ancak belirgin nedeni olmadığı halde, kaynak kullanım sorunu yok ve kimse sizi kışkırtmak için bir şey yapmıyor buna rağmen kıskançlık duygunuzla başedemiyorsanız, mutlaka yardım almanız gerekir benden söylemesi. 
Aslına bakarsanız ister gerçekçi kıskançlık olsun ister patolojik kıskançlık destek almakta fayda var. Çünkü haklı nedenlere dayalı olarak kıskançlık yaşıyorsanız, içinde bulunduğunuz durum değerlendirilir, ilişkileriniz gözden geçirilir ve dengeli duygusal paylaşımlar için tatlı yöntemler öğrenirsiniz. Böylece eksiz bırakılan yanlarınız için, haklı taleplerinize ulaşmayı öğrenirsiniz.
Patolojik kıskançlık için yine yardım alırsınız. İçinde bulunduğunuz ruh hali ve bakış açısının ayarlarıyla oynanır. Çevrenizde olup bitenleri kendi kıskanç tasavvurlarınızı göre değil, genel geçer doğrular çerçevesinde değerlendirmeyi öğrenirsiniz. Böylece yine kıskançlığınızla baş etmeyi öğrenmiş olursunuz.

Her insanın ömrü boyunca büyük küçük çeşitli sayıda kıskançlık yaşadığı bilinir. Ama abartılı şekilde yaşandığında işler kötüye gider haberiniz olsun.

Özellikle evlilik ilişkisinde yaşanan kıskançlık, evlilikteki kaliteyi ciddi anlamda düşürüyor. Çünkü ister kıskanın ister kıskanılan kişi olun, her durumda rahatsızlık veriyor. Kıskanıyorsanız mahvoluyorsunuz, kıskanılan kişi sizseniz günlerinizi zehirli hale getiriyor eşiniz!
İlginçlik bu ya, bazı çiftler var çalıştığım, sanki kıskançlıktan besleniyor! Evet evet yanlış okumadınız, kıskançlıktan besleniyor. Eşinin kendisini kıskanması için çabalıyor. Kıskanıldığını düşündüğünde çok sevildiğine inanıyor. Veya kıskanmadığında eşini sevmediğini zannederek itina ile kıskanıyor. Gerekçe ne olursa olsun bu tablonun patolojik olduğunu düşünüyorum ben. Belki karşılıklı haz alınacak seviyede yaşanan kıskançlık hoş(!) olabilir ama doz arttığında iki taraf için de evliliğin kabus günlerinin başladığını söylemek abartı olmayacaktır. Zira yaşayanlar bilirler ne demek istediğimi.

Kıskançlık duygusunu fazlasıyla yaşayan kişilerin evlilik ilişkisini iki kişilik değil hep üç kişilik senaryoyla yaşadığını görüyorum. Sanırım diğer uzman arkadaşlar da benimle aynı fikirdedir bu konuda. 
Dışarıdan bakıldığında evlilik "iki kişilik" bir ilişki olmasına rağmen, kıskanç kişi evlilikte hep "üçüncü kişi" şüphesi taşır! 
Yatar üçüncü kişiyle, kalkar üçüncü kişiyle. Eşini düşünüp ona göre plan yapmak yerine, üçüncü kişi üzerinden oluşturduğu senaryoyla yıpratır beynini. Üstelik bu üçüncü kişi hep daha iyidir, daha çekicidir, daha akıllıdır. Kendinde olmayan ne varsa onda vardır. Öyle ya! Aksi halde eşi ne diye başka insanlara baksın ki?
Bu duygu, kıskanç kişinin kendisine "olmayan" güvenini iyice yitirmesine neden olur. Hep onunla yarışır. Hep ona öfkelenir. Hep ona göre plan yapılır. Hep o saf dışı bırakılmaya çalışılır. Varsa yoksa o..!
Biraz zaman biraz çaba ile bu duygunun üstesinden gelmek mümkün. 
Nasıl mı? Aklımızdan geçenlerin yerine olumlu ve evlilik kalitemize yatırım yapacak çözümlerle dolu düşünceler geçirmek için çabalasak; diğer yandan kaygılarımızın zaman içinde ne kadar saçma olduğunu görebilecek kadar beklemeye tahammülümüz olsa... pek çok kaygı ve kıskançlık duygusu kendiliğinden azalmaz mı sizce de?

Kıskançlık yaşayarak kendimize acı, kızgınlık, öfke, üzüntü, küçümseme duyguları besleyeceğimize, mutlu ve iyi hissettirici duygular beslesek ne kadar verimli bir iş yapmış oluruz değil mi? Çünkü sürekli bu duygularla boğuşan kişi, kendisini suçlar durur. Kendisine acır. Ya hırçın olur ya saldırgan. Ya aşırı sessizleşir ya çeneye biner sınırsızca.
Kıskanç olduğunuzu düşünüyorsanız mutlaka kendinize ve hayatınıza gerçekçi bir şekilde gözatın. Eğer patolojik kıskançlık yaşıyorsanız, bunun geçmişinizde yaşadığınız farklı travmalara ve hoş olmayan tecrübelere bağlı olabileceğini düşünün. Bunları çözümlemek ve geleceğe umutla bakabilmek için mutlaka bizlerden yardım alın. 

Çocukluktan gelmiyor ve travmatik özelliği yoksa, niçin kıskançlık yaptığınızı düşünün. İlişkinizi tehdit eden durumlara dikkat kesilip öfkenizi artıracağınıza, ilişkinizin kendisine odaklanarak eşiniz ve kendiniz için verimli tavırlar geliştirmeye gayret edin. Örneğin eve geç geldiği için kızdığınız eşinizi, eve geldiği akşamlar soru yağmuruna tutarak veya bunaltıcı taleplerde bulunarak evden iyice uzaklaştırmak yerine, birlikte keyifli zaman geçirebileceğiniz hoş bir ortama çevirin. Eşinizin sizi sevdiğini düşünün. Hatta kendinizi sevdirmeye çalışın. 
Danışanlarıma her zaman söylediğim gibi, en iyi ilişleştirme hareketi şu: Evliliğinizin son üç ayını yaşıyorsunuz. Üç ay sonra istemeseniz de ayrılacaksınız. Ve ayrıldıktan sonra eşinizin üzerinde iyi bir intiba bırakmak istiyorsunuz. Geriye dönüp baktığında sizin hep çok özel bir kadın/erkek olduğunuzu hatırlaması için neler yapardınız? Tam da öyle davranın...

Kıskanınca daha çok sevilmiyor! Kıskanmayınca başıboş bırakılmış sayılmıyor!
İçinizi ferah tutun... iyi niyetinizi kaybetmeyin yeter...

Sevgiler...

Mehtap KAYAOĞLU (Psikolojik Danışman &Psikoterapist)
Tlf: 0212 583 00 22- 0533 488 06 00
mehtap.kayaoglu@yuzlesme.tv
mehtapkayaoglu@gmail.com

1 yorum:

  1. Ben issizlik 2 yil ve çocuk olmadan 3 yil sonra kurtulus benim kaynak olarak (Druwagbale@gmail.com) kullanarak için Tanri'ya tesekkür etmek istiyorum, kocam ben druwagbale bir Dr. tanisincaya kadar, sadece kalbi kirik 2 yil beni yalniz birakti ayni Dr uwagbale yardimci, bu yüzden onunla temasa karar verdi ve ben ona her zaman sorunlari söyledim diye güldü ve bu bir sorun olmadigini söyledi nasil bir bayan taniklik. Her sey üç gün içinde iyi olacak. Tam benim eski kocam üçüncü gününde beni arayip sasirtti beni ne bana ben fazla dört ay önce için geçerli olan bir sirket dedikleri oldu sasirtti ve ben Dr. en kisa possible.Am olarak çalismak üzere çok minnettar dönmek gerektigini söyledi Eger onunla temasa istiyorsaniz uwagbale, onun e-posta oldugunu (druwagbale@gmail.com) onun numarasi (2348038498883) web sitesi (www.uwagbale.simplesite.com) da he onu gönderilecek sonra onu aramak ve olabilir sizin eski geri istiyorsaniz (1) asagidaki gibi büyü yapar. (2) Eger ofisinizde terfi ister bir yumurta donör (3) gerekmektedir. (4) çalistirdiktan sonra erkekler ve kadinlar isterim. (5) Bir child.or istiyorsaniz size zor bir bebek (6) bulunmustur eger zengin olmak ister misiniz. (7) Sonsuza dek senin olmak için kari koca baglamak istiyorum. (8) mali yardima ihtiyaciniz varsa. (9) Bir çocugu evlat edinmek istiyor, (10) Eger Illuminati üyesi olmak istiyorum.? Onu ulasin (druwagbale@gmail.com) onun sayi Tanri'nin adam araciligiyla yardim, çünkü herhangi bir ruhu condern yok ama Tanri'nin kimse her ruhunu sinamak, hatta 4 1 vs 1 JOHN yazilmistir (2348038498883) 'dir. basari

    YanıtlaSil