ÇOCUKLAR ne kadar tatlı değil mi? Bırakalım tatlı kalsınlar!
Gelişigüzel davranışlarınızla, zararsız zannettiğiniz yanlış müdahalelerinizle yoruyor, üzüyorsunuz onları. Ardından değişen kişilikleri, hoş olmayan davranışları, sizi üzen tavırlarıyla şaşkınlaşıyorsunuz. Oysa bırakın tatlı kalsınlar bence.
Duyuyorum, içinizden bir ses sormaya başladı bile, peki ama nasıl?
Bir çocuğu, herhangi güzel bir davranışa yönlendirmenin en iyi yolu, o davranışı çocuğa sevdirmekten geçer.
Çocuk sevdiği her şeyi severek yapar.
Çocuk sevmediği her şeyi ya yapmaz ya da tepesinde adalet kılıcı gibi sallanan siz büyüklerinin korkusuyla yapar.
Size göre hava hoş olabilir, yapsın da niye yaparsa yapsın!
Bana göre hava hiç de öyle zannettiğiniz kadar hoş değil.
Niye mi?
Yaptığı davranışı severek yapması, aynı davranışı farklı zaman ve birbirinden farklı koşullarda belirli bir süreklilik içinde muntazaman yapacağı anlamına gelir. Tepesinde cezalandırıcı yetiştin olduğunu düşünerek yaptığı davranışlara gelince, o yetişkin görünürde yoksa o davranışları terk eder. Siz yokken ne yapma istiyorsa onu yapar. Doğru yanlış diye düşünmez. Sadece yapar.
Bilgiyi içselleştirmekle, bilginin taşıyıcısı olmak arasındaki farktır bu!
Sevdirerek, seveceği hale getirerek, onunla etkileşimli oyunlar oynayarak kazandırdığınız sosyal yaşam kuralları çok işe yarar. Çocuk neyi niye yaptığını bilir. Yaptığı bir işin doğrusunu yanlışını öğrenir. Davranışın doğrusunu yaparsa karşılaşacağı sonuçları bilir, aynı davranışın yanlış olanını yaparsa karşılaşacağı sonuçları bilir. Hangi sonucun kendisi için daha iyi olabileceğinin ayrımını yapabilir.
Gelişigüzel davranışlarınızla, zararsız zannettiğiniz yanlış müdahalelerinizle yoruyor, üzüyorsunuz onları. Ardından değişen kişilikleri, hoş olmayan davranışları, sizi üzen tavırlarıyla şaşkınlaşıyorsunuz. Oysa bırakın tatlı kalsınlar bence.
Duyuyorum, içinizden bir ses sormaya başladı bile, peki ama nasıl?
Bir çocuğu, herhangi güzel bir davranışa yönlendirmenin en iyi yolu, o davranışı çocuğa sevdirmekten geçer.
Çocuk sevdiği her şeyi severek yapar.
Çocuk sevmediği her şeyi ya yapmaz ya da tepesinde adalet kılıcı gibi sallanan siz büyüklerinin korkusuyla yapar.
Size göre hava hoş olabilir, yapsın da niye yaparsa yapsın!
Bana göre hava hiç de öyle zannettiğiniz kadar hoş değil.
Niye mi?
Yaptığı davranışı severek yapması, aynı davranışı farklı zaman ve birbirinden farklı koşullarda belirli bir süreklilik içinde muntazaman yapacağı anlamına gelir. Tepesinde cezalandırıcı yetiştin olduğunu düşünerek yaptığı davranışlara gelince, o yetişkin görünürde yoksa o davranışları terk eder. Siz yokken ne yapma istiyorsa onu yapar. Doğru yanlış diye düşünmez. Sadece yapar.
Bilgiyi içselleştirmekle, bilginin taşıyıcısı olmak arasındaki farktır bu!
Sevdirerek, seveceği hale getirerek, onunla etkileşimli oyunlar oynayarak kazandırdığınız sosyal yaşam kuralları çok işe yarar. Çocuk neyi niye yaptığını bilir. Yaptığı bir işin doğrusunu yanlışını öğrenir. Davranışın doğrusunu yaparsa karşılaşacağı sonuçları bilir, aynı davranışın yanlış olanını yaparsa karşılaşacağı sonuçları bilir. Hangi sonucun kendisi için daha iyi olabileceğinin ayrımını yapabilir.
Çocuğunuza yardım etmek istiyorsanız
SİZ anne babalar, çocuğunuza herhangi bir konuda yardım etmek istediğinizde o davranışı çocuğa kazandırmak istiyorsanız, sakin tavrınızla işe başlayın. Çocuğunuza yaptığı davranışın doğru ve yanlış olan yanlarını kısaca anlatın. Anlattıktan sonra uygulaması için fırsat verin. Hatta gerekirse birlikte uygulayın. Kuralı uygulanabilir şekle sokun. O kuralla ilgili eğlenceli ortamlar oluşturun. Böylece kuralınızı sevecektir.
Üst perdeden yapılan emirler, sebebi anlaşılmayan dayatmalar çocuğun dünyasında işe yaramaz. Onun zihninin algılayacağı şekilde anlatmaya özen göstermelisiniz.
Çocuğun severek öğrendiği yaşam kuralları, çocuk tarafından ortalama her zaman uygulanır. Sevmediği davranışları yapmakta zorlanır.
Yazının başında söylediğim gibi bir de zorbalıkla, bağırıp çağırarak öğrettiğimiz kurallar var maalesef. Çocuk, sizden korkarak, sizden korktuğu için bir kuralı uyguluyorsa, sizin olmadığınız yerde o kuralı ihlal eder.
Sevmeden yaptığı, anlamadan yapmaya çalıştığı davranış çocuk için öğrenilmiş bilgi değildir. Sadece siz öyle istiyorsunuz diye öyle davranır. İyisini kötüsünü bilmez, doğrusunu yanlışını anlamaz. Siz varsanız sizin istediğiniz gibi davranır, siz yoksanız kendi canının istediğini yapar.
Bazı aileler var, çocuğunun evde çok uslu, sakin olduğunu söylüyor. Ancak okulda aşırı hareketli, söz dinlemeyen, sınıf düzenini bozan çocuk olduğu için, aile sürekli çocukları hakkında şikâyet alıyor.
Bu grup çocukla çalışırken bahsettiğim kuralın ihlal edildiğini görüyorum. Yani evdeki eğitim metotları yanlış! Çocuk sürekli azarlanıyor, kızılıyor. Çocuğun davranışları baskılanıyor. Çocuk evde uslu evet, ancak bu uyumlu hal çocuğun severek, öğrenerek, benimseyerek yaptığı davranış değil, tam tersi aşırı sinirli baba/aşırı sinirli anne korkusuyla baskılanmış bir davranış biçimi olarak yaşanıyor.
SİZ anne babalar, çocuğunuza herhangi bir konuda yardım etmek istediğinizde o davranışı çocuğa kazandırmak istiyorsanız, sakin tavrınızla işe başlayın. Çocuğunuza yaptığı davranışın doğru ve yanlış olan yanlarını kısaca anlatın. Anlattıktan sonra uygulaması için fırsat verin. Hatta gerekirse birlikte uygulayın. Kuralı uygulanabilir şekle sokun. O kuralla ilgili eğlenceli ortamlar oluşturun. Böylece kuralınızı sevecektir.
Üst perdeden yapılan emirler, sebebi anlaşılmayan dayatmalar çocuğun dünyasında işe yaramaz. Onun zihninin algılayacağı şekilde anlatmaya özen göstermelisiniz.
Çocuğun severek öğrendiği yaşam kuralları, çocuk tarafından ortalama her zaman uygulanır. Sevmediği davranışları yapmakta zorlanır.
Yazının başında söylediğim gibi bir de zorbalıkla, bağırıp çağırarak öğrettiğimiz kurallar var maalesef. Çocuk, sizden korkarak, sizden korktuğu için bir kuralı uyguluyorsa, sizin olmadığınız yerde o kuralı ihlal eder.
Sevmeden yaptığı, anlamadan yapmaya çalıştığı davranış çocuk için öğrenilmiş bilgi değildir. Sadece siz öyle istiyorsunuz diye öyle davranır. İyisini kötüsünü bilmez, doğrusunu yanlışını anlamaz. Siz varsanız sizin istediğiniz gibi davranır, siz yoksanız kendi canının istediğini yapar.
Bazı aileler var, çocuğunun evde çok uslu, sakin olduğunu söylüyor. Ancak okulda aşırı hareketli, söz dinlemeyen, sınıf düzenini bozan çocuk olduğu için, aile sürekli çocukları hakkında şikâyet alıyor.
Bu grup çocukla çalışırken bahsettiğim kuralın ihlal edildiğini görüyorum. Yani evdeki eğitim metotları yanlış! Çocuk sürekli azarlanıyor, kızılıyor. Çocuğun davranışları baskılanıyor. Çocuk evde uslu evet, ancak bu uyumlu hal çocuğun severek, öğrenerek, benimseyerek yaptığı davranış değil, tam tersi aşırı sinirli baba/aşırı sinirli anne korkusuyla baskılanmış bir davranış biçimi olarak yaşanıyor.
Çocuk sizden korkusuna yapmasın
Çocuk okula gittiğinde, anne babasının baskılı davranışlarından ve azarlamalarından kurtulduğu için ipini koparmış şekilde davranıyor. Evde anne baba korkusuyla yapamadığı her şeyi yapmaya başlıyor.
Hangi davranışı neden yapması veya yapmaması gerektiği öğretilmeyen çocuk, anne babanın kızıp bağırmasına göre davranırsa olacağı bu tabii ki.
Çocuğunuzu büyütürken, sizden korktuğu için kurallara uyan çocuk olmamasına dikkat edin. Psikolojinin en bilinen kuralı budur; korku nesnesi ortadan kalkınca çocuk kendi bildiği gibi davranır.
Ancak siz onu bilgilendirerek ve sevdirerek kurallara alıştırırsanız, çocuğun bildiği davranış, sizin zaten ondan istediğiniz davranış olur.
Zaten bir davranış varsa, o davranış için en talihsiz durum, korku nedeniyle ortaya konmasıdır. Davranışlarımızı birilerinden veya birbirimizden korktuğumuz için değil, doğru olup olmamasını baz alarak uygulayabilmeliyiz.
Aksi halde hayat hepimize zorlaşır. Zorlaştırmayalım, kolaylaştıralım.
Sevgiler...
Çocuk okula gittiğinde, anne babasının baskılı davranışlarından ve azarlamalarından kurtulduğu için ipini koparmış şekilde davranıyor. Evde anne baba korkusuyla yapamadığı her şeyi yapmaya başlıyor.
Hangi davranışı neden yapması veya yapmaması gerektiği öğretilmeyen çocuk, anne babanın kızıp bağırmasına göre davranırsa olacağı bu tabii ki.
Çocuğunuzu büyütürken, sizden korktuğu için kurallara uyan çocuk olmamasına dikkat edin. Psikolojinin en bilinen kuralı budur; korku nesnesi ortadan kalkınca çocuk kendi bildiği gibi davranır.
Ancak siz onu bilgilendirerek ve sevdirerek kurallara alıştırırsanız, çocuğun bildiği davranış, sizin zaten ondan istediğiniz davranış olur.
Zaten bir davranış varsa, o davranış için en talihsiz durum, korku nedeniyle ortaya konmasıdır. Davranışlarımızı birilerinden veya birbirimizden korktuğumuz için değil, doğru olup olmamasını baz alarak uygulayabilmeliyiz.
Aksi halde hayat hepimize zorlaşır. Zorlaştırmayalım, kolaylaştıralım.
Sevgiler...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder