24 Kasım 2015 Salı

Aileler için çocukları geliştirici tatil önerisi

ANNE -  baba olmanın zor olduğunu biliyorsunuz. Okurlarken ayrı, tatildeyken ayrı yoruyor çocuklarınız sizi. Ders yılının bitimiyle rahata ermek istiyorsunuz biliyorum, diğer yandan tatili verimli hale getirmenin yollarını aradığınızı hissediyorum.
Hadi size verimli tatil için öneriler yazayım bugün.

Ders ve çalışma dolu kış mevsiminin ardından gelen tatil günleri, çocuklar için rahatlık ve eğlenceye duyulan özlem olarak tarif edilebilir. Günün belirli saatlerinde yatmak, aynı saatlerde okula gitmek, sabah erkenden kalkmak zorunda hissetmeyecekleri tamamen özgür günler! Halbuki öyle değil. Tatil demek, “canın ne istiyorsa ona göre hareket et” demek değildir. Tatil günlerinin, okul ve çalışma günlerinde olduğu gibi kişiyi belirli hedeflere taşıyacak planlarının olması gerekir. Yani okul döneminde saat gece onda yatan bir öğrencinin, yaz tatili nedeniyle her gece iki veya üçte yatmasına müsaade edecek değilsiniz. Tatil olduğu için çocuğunuz her gün okula gitmeyecektir tamam; ancak yaşanan her gün yavrularınızı belirli bir hedefe taşımalıdır. Aksi halde işiniz zorlaşır. Okul döneminde sekiz ay boyunca bazı davranış özellikleri kazandır, sonra tatil gelsin, öğrendiği her şeyi 3 ayda unutsun gitsin! Olur mu öyle şey? Tabii ki olmaz!
Peki, ne yapacaksınız?
Öncelikle ailenin tüm bireylerinin tatil için neler hayal ettiklerini, neler düşündüklerini, neler ümit ettiklerini anlamakta fayda var. Çünkü evde anne, baba ve 3 tane çocuk olduğunu düşünün. Üstelik çocuklar birbirinden farklı yaşta olsun. Birisi 5, diğeri 12 ve en büyükleri 17 şeklinde. Kimin tatilden ne istediğini, hangisinin tatille ilgili ne tür beklentiler geliştirdiğini anlamak çok önemli. Anne/babalar, tatil yaklaşırken bu günlerde, çocuklarıyla tatil beklentileri hakkında konuşabilir bence. Sorun çocuklarınıza tek tek bakalım neler istiyorlar sizden. Neler yapmak istiyorlar, nerelere gitmek, ne tür faaliyetlere katılmak... vs.
Anne babanın, çocuklarının tatil hayallerini konuşması demek, çocuklarının istediği her şeyi gerçekleştirecekler demek değildir. Bu nokta son derece önemli! Çocuklarımızın beklentileri hakkında bilgi sahibi olmak istememiz, onların istediği her tatil planını tek tek gerçekleştireceğiz anlamına gelmez. Çünkü çocukların istekleri vardır... ailelerin de zaman/ekonomi ve iş hayatlarıyla ilgili yaşamsal gerçekleri! Aile bireyleri birbirleriyle olmasını istedikleri konuları konuşurken, birbirleri için yapabileceklerini de konuşmalıdır. 
Öncelikle bilinçli/aklı başında her anne/baba hem bilmelidir hem de çocuklarına şu mesajı vermelidir ki; çocuklarımızın tatil günleri öncelikle çocuğumuzun dinlenme ihtiyacını karşılamalı, ardından onların akademik başarı ve sosyal becerilerini destekleyecek biçimde düzenlenmelidir. Yani okullar kapandıktan sonra ortalama iki hafta kadar çocuklarımızı ders ve okuma etkinlikleri dışında eğlenmelerine fırsat verebiliriz. Ancak bu sürenin geçmesinin ardından ders yok, defter yok, kitap yok, okul/eğitim etkinliği yok şeklinde geçen günlerin yerine, geçmiş ders yılının tekrarlanacağı, gelecek yıl için hazırlıkların tatlı tatlı gün içine serpiştirileceği bir sistem devreye girmek zorundadır.
 
Yaz ayları çocuk için bir fırsattır
ÇOCUKLARIMIZ, geçen yıldan yeterince başarılı olamadıkları dersleri varsa onlara takviye yapabilirler; gün içinde dergi/kitap/yazı/gazete/mecmua okuyabilirler; 20 kadar soru cevaplayabilirler... vb. gibi. 
Böylece siz sevgili aileler; çocuklarınızın yaz aylarını, kendilerini geliştirebilmelerine yönelik fırsata dönüştürebilmelerine zemin hazırlamış olursunuz. Burada dikkat edilmesi gereken en önemli nokta çocuğu sıkmadan, bazı çalışmaları oyun şekline getirerek fakat her gün düzenli bir şekilde, süresi ve miktarı çocuğa göre ayarlanarak mutlaka çalışılması gerektiğidir. Yaz tatili sadece bilgisayar, internet kafe, deniz, güneş veya sokakta uzun saatler oyun oynamak demek değildir. Başıboş ve çok serbest kalan çocuklar, yaz tatilinden kendilerine bir kazanç çıkaramadıkları gibi bazı öğrenilmiş davranışlarını da unutabilmektedir. Onun gelişiminin sürekli olduğu, bazı kuralların, ilkelerin tatilde de uygulanması gerektiği çocuğa anlatılmalı, onu sıkmadan ve mutlu olabileceği şekilde bir program hazırlanmalıdır. Gün içinde oyuna ve eğlenceye zaman ayırırken, okunması gereken kitaplar, çalışılması gereken dersler de oyuna çevrilmelidir. Hatta çocuğunuz güzel bir kitabı bitirdiğinde birlikte eğlence merkezlerine gitmeyi veya çok istediği bir faaliyeti, okuduğu kitabın ödülü olarak ona hediye edebilirsiniz. “Heeyyy aferin sana... koca kitabı bir haftada bitirdin. Böyle kitapkurdu bir delikanlıyla yarın sinemaya gitmeye ne dersin?” gibi.
Okul öncesi çocuklarınız yeni şeyler görmek, sorular sormak, soruna cevaplar bulmak ister. Onları bol bol gezdirmek, gezdirirken de anlatmak lazım. Hayvanat bahçesine gidip hayvanlar hakkında bilgi vermek, arabada giderken etrafta gördüğünüz binalar ve nesneleri tanıtıp ne işe yaradıklarını anlatmak gibi.
İlköğretim dönemi çocuklarınız da yeni şeyler öğrenmekten, koşup zıplamaktan hoşlanır. Onlarla da gezi planları yapın. Sokakta arkadaşlarıyla iyi vakit geçirmelerini sağlayın. Müze ziyaretleri, hayvanat bahçesi, sinema/tiyatro gezileri çok hoşlarına gider. 
Ergenlere gelince... Ergenler ah ergenler! Onlar yüksek ihtimalle arkadaşlarıyla gezip dolaşmak, bilgisayar başında sosyal paylaşım sohbetleri yapmak isteyecekler. Elinizden geldiğince onlarla eleştirmeden gezmeye, sözlerini kesmeden sohbet etmeye, nasihat etmeden dinlemeye çalışın.
Evlatlar sizin... ve bizim... nasıl yönlendirirsek o şekilde büyüyorlar. Herhangi biri için her şeyi mükemmel yapmamız mümkün değil! Ancak elimizden gelenin en iyisini yaptığımızı bilmeleri fena olmaz...


Sevgiler...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder