7 Kasım 2015 Cumartesi

Bilgisayar oyunları niçin bağımlılık yapıyor?

Bilgisayar oyunları niye bağımlılık yapıyor?

Sizlerden gelen sorulara bakarak gündem oluşturmaya çalışıyorum biliyorsunuz. 

En fazla gelen sorulardan birisi de bu; Bilgisayar oyunları ve masa başından kalkmayan oğlunuz/kızınız!
Biliyorum, sınavlar başlıyor, sizinkiler masa başından kalkmıyor, ders çalışmıyor, notlar düşük gelecek.
Bilgisayar oyunları, zannettiğinizin aksine bazen işe yarar biliyor musunuz? Evet, şaşırmayın. Bilgisayar oyunları, çocuklarınızın üst düzeyde neden-sonuç ilişkisini anlamalarını sağlama, üst düzey problem çözme yeteneği geliştirme, yaratıcı potansiyellerini harekete geçirme ve ani gelişen durumlar için anlık çözüm üretme yeteneklerini geliştirir.
Doğru okudunuz!
İçinizden birileri diyordur ki; "Haydi! Bu ne şimdi? Bırakalım da sürekli oyun mu oynasınlar?"
Veya aklı daha pratik olan ebeveynler diyordur ki; "E madem o kadar üst düzey problem çözme yeteneği gelişiyor, niye matematik problemlerini çözemiyor? O yetenek ders için geçerli değil mi?"
Haklısınız! Ama okumaya devam edin lütfen!
Bilgisayar oyunları oynandıkça çocuğun mutlu olmasına, puan aldıkça kendisini başarılı algılamasına vesile olur. Oynadıkça oynayası, puan aldıkça başından kalkmayası gelir. Oynar da oynar. Sizin bağırıp çağırmalarınıza, surat asmalarınıza aldırmaksızın üstelik.
Çoğu bilgisayar oyunu çocuğunuza sosyal rol, sanal para, sanal şöhret kazandırır. Özellikle internet üzerinden online oynadıkları grup oyunlarında yardımlaşma ve zeka yarıştırmayı öğrenir. Ne kadar pratik zeka davranırsa, yeteneklerini ne kadar konuşturursa o kadar başarılı olur. Özellikle strateji oyunları var. Bu oyunlar çocuğunuzun mantıkla düşünmesine, sıkıştığı zamanlarda hangi yolun en doğru yol olduğuna karar vermesine, yol yoksa yeni yollar açmasına olanak sağlar. Oyuna yerleştirilen ipuçlarını bulması içinse ayrıca zekasını konuşturması gerekir.
Normal şartlarda dikkat dağınıklığı teşhisi almış oğlunuz bile bilgisayar başına oturduğunda uzun süre dikkatini odaklayabilir. Ders çalışmakta güçlük çeken oğlunuz, dersten çok daha zor nice aşamayı atlatabilir.
Bunları niçin yazıyorum biliyor musunuz? Çocuğunuz elinden bilgisayarını alırken veya ona oyunların kötü ve pis olduğunu anlatırken yanlışlık yapmayın diye. Siz bilmeseniz de çocuklarınız bu oyunların kendi zeka kapasitelerini geliştirdiğini biliyorlar. Siz oyunlara tukaka pis derken, onlar iç dünyalarında sizin geri kafalılığınızla alay ediyorlar.
Ne yapacaksınız?
Öncelikle bilgisayar oyunlarına kötü/pis muamalesi yapmayın bence.
Bilin ki bu oyunlar onları geliştiriyor. Sizin bilmeniz gereken ve çocuğunuza müdahale etmenizin önemli olduğu nokta; bu oyunların ne kadar zeka geliştirirse geliştirsin, çocuğun tek eğlencesi haline gelmesi durumunda beyne verdiği katkıyı sosyal yaşamda ondan geri aldığı gerçeğidir.
"Yani bu oyun senin beynini geliştiriyor olabilir. Ama beyin sosyal ortamda, sohbet sırasında, birbirinden farklı uyaranların olduğu ortamlarda daha çok gelişir. Bu oyun, günde 45 dk oynarsan seni geliştirir. Oyun dışındaki sosyal aktivitelerine katkı sağlar. Oyunu abartır, tüm gününün tek eğlencesi haline getirirsen, zeka kapasitene yaptığı faydayı senden geri alır. Sanal alemde yazışarak konuşan, karşısındaki insanlarla iki kelime konuşmayı beceremeyen bir adam haline dönersin." gibi gerçekçi yaklaşımlarla çocuğunuza açıklama yapmanız etkili olur.
Bağımlılık gelişimine neden olan faktör beyindeki "haz yolağı" denilen bölgenin harekete geçmesidir. Bu bölge harekete geçtiğinde kişi haz alır. Beyin bu hazzı neyle alırsa aynı şeyi talep etmeye başlar. Zihnine kaydettiği nesneyi ister durur.
Çocuğunuza bunun biraz da haz yolağıyla ilgili olduğunu anlatırız. Aynı yolak kitap okuyarak da haz alabilir, dondurma yiyerek de, bisiklet sürerek de, yüzerek de. Önemli olan bu yolağı farklı şekillerde harekete geçirmektir. Bilgisayar başında oturan çocukların haz yolağı farklı şekillerde uyarılmadığı, hep aynı oyunla uyarıldığı için beyin bu oyunu kaydediyor ve haz istedikçe hep aynı oyunun oynanmasını istiyor. Çocuk da oynamaktan başka çare yokmuşçasına oynayıp duruyor. Bu zincirin kırılması önemli diye düşünüyorum.
Anlayacağınız, bilgisayar bağımlılığı bir anlamda cahil anne babanın veya kolaya kaçan anne babanın ortaya çıkardığı olumsuz sonuçtur. Masa başında oturan oğlunun/kızının zararsız şekilde evde olduğunu düşünen kişi, bilgisayar bağımlılık yaptıktan sonra imdat demeye başlıyor. Oysa bu çocukların sokakta koşmaya, arkadaşlarıyla dolaşmaya, spora ihtiyaçları var.
Çocuklarınızda bilgisayar ve oyun bağımlılığı varsa lütfen yardım alın. Onu aşağılayarak, azarlayarak bunun  önüne geçemezsiniz. Bilgisayar oyunu öyle ilginç ki ; çalıştığım bazı çocuklar oyunu bilgisayarından siliyor. Bu sefer de okuldaki tüm arkadaşları aynı oyundan bahsettiği için sohbetin dışına itildiği gerekçesiyle oyuna dönmek zorunda kalıyor. Çocuk oyun oynuyorsa arkadaş grubunun parçası oluyor. Oyunu oynamadığında kimse onunla konuşmuyor, çünkü başka konuşacak meseleleri yok. Kötü bir çelişki bu maalesef.
Bu nedenle aslında aile-okul-uzman işbirliği içinde bu sorunu çözmemiz gerekir. Bir çocuğu tek olarak ele alıp ona bilgisayar oyunu bıraktırmak maharet değil ki. Onun tüm çevresindeki arkadaşları da farklı sosyal aktivitelerden haz alan ve bunları konuşan kişiler haline getirmek gerekir.
Konu uzun... farklı şekillerde yazmaya devam ederim. Dijital psikoloji eğitimi şart bence. Bunun için lütfen yardım almaktan çekinmeyin.
Sevgiler...



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder