24 Kasım 2015 Salı

Çocuğum üstün zekâlı olabilir mi? (2)

HERKESE en kalbi sevgilerimi göndererek bugünkü sohbetimize başlıyorum. Yazıyla sohbet bu! Bence çok eğlenceli. Ne dersiniz?
Salı günü üstün zekâlı çocuklarla ilgili genel bir tanıtıcı yazı yazdım. Yazıyı okuduysanız anlamanız gereken önemli nokta şu; çocuğunuzun üstün zekâlı olması maharet değil. Zira onu doğru yönlendiremiyorsanız, anlama ve algılama seviyesine yetmeyeceğiniz için sorunlu çocuk görünümü verecektir. Dolayısıyla üstün zekâlı bir çocuğun ailesi olmaktansa, normal zekâlı bir çocuğun ailesi olmak sizin için daha elverişli olacaktır.
Salı günü de yazdım, ailelerde genellikle çocuklarının çok zeki olduğuna dair derin bir inanış var. Sanki çocuk normal olsa veya normalin gerisinde kalsa ailenin klası sarsılacakmış gibi. Çok ironik bir durum bu bence! Merkezimize getirilen ve zekâ testi yaptığımız, sonuçları açısından normalin alt sınırında yer aldığını gördüğümüz çocukların aileleri bile, çocuklarının çok zeki olduğunu iddia ediyor. Bir çocuğun üstün zekâlı olup olmadığını okulda, evde anlamanın dışında, yaptığımız akademik zekâ testleri sonucunda tespit edebiliyoruz. Bu tespit için işinin ehli uzmanların çocuğunuza test uygulaması gerekli anlayacağınız.
Bence her çocuk özeldir. Zekânın fazlaca önemi yok! İşin doğrusu ben zekâ testlerini seviyorum; ama çocuğun zekâ seviyesini belirlemek veya etiketlemek için değil, genel anlamda hangi alt alanlarda daha aktif, hangilerinde daha geri olduğunu tespit etmek için. Yaptığımız tespit çalışmalarının ardından çocuklarınıza dikkat ve zekâ geliştirici egzersizler yapıyoruz. Bu egzersizler ortalama 10-12 seans sürüyor ve çalışma sonunda çocuğunuzun dilediğimiz alt alanını daha aktif hale getirmiş oluyoruz.
Bu çalışmalar, çocuğun çoklu zekâ gelişimine yardımcı olduğu gibi, kendisini tanıması ve öğrenmeyi öğrenmesini kolaylaştırıyor. Herkese tavsiye ederim. Bence her çocuğa bu uygulama yapılmalı ve içinde bulunduğu duruma uygun egzersiz ve oyunlarla potansiyeli desteklenmeli. 
Dijital çağın çocukları aktif
Bana kalırsa dijital çağın çocuklarının neredeyse tamamı aktif! Ve dışarıdan bakılınca üstün zekâlı görüntüsü veriyor! Tam da bu nedenle eğitimleri son derece önemli. Sınıfta ve evde onları tatmin etmeyen, doğru yönlendirmeyen eğitim sıkılmalarına, sıkıntıdan ders düzenini bozmalarına, öğretmenin ve diğer öğrencilerin dikkatini dağıtmalarına neden oluyor.
Diyelim ki bahsettiğimiz sorunlardan dolayı bize başvurdunuz. Çocuk yaramaz dediniz. Biz de testler uyguladık, çocukla görüştük ve zekâ potansiyelinin çok iyi olduğuna karar verdik. Sonuçları sizinle paylaştık. Çocuğunuzla bir süre çalışmamız gerektiğini ve onu doğru şekilde yönlendirmemiz gerektiğini anlattık.
Aile olarak mutlu oldunuz! “Hay Allah yaa! Biz de çocuk yaramaz zannediyorduk. Meğer üstün zekâlıymış bizim yumurcak!” diyerek derin bir ohh çektiniz.
Sonra?
Sonra öğretmene ve çevreye atacağınız hava tamamlandığına ve çocuğa üstün zekâlı tanısı konduktan sonra yapılan tüm negatif davranışları sizin gözünüzde sıfırlandığına göre yan gelip yatma zamanı! Değil mi? 
Rahatlayan aile devam çalışmasına gelmiyor!
SADECE çok bilinçli ebeveynler geliyor. Derken ne oluyor biliyor musunuz? İlköğretim çağından sonra doğru yönlendirilmeyen çocuğun zekâ kapasitesi geriliyor ve normal zekâya doğru geçiş yapıyor. Üstelik tüm o uyumsuz davranışları, dikkat dağıtmaları, kıpır kıpır hali, söz dinlemeyen ve tatmin olmayan tavrı aynen devam ederek. Çocuğunuz uyumsuz kişilik olarak büyüyor maalesef!
Ne kadar korkunç değil mi? Bilinçsizlik ne kötü şey!
Demek ki anne babanın, çocuğunun zekâ düzeyine katkı yapması gerekiyor. Sorunlu zannedip getirilen çocukların aslında üstün zekâlı olduğunu öğrenip rahatlayıp gitmek maharet değil. İş esas ondan sonra başlamalı, sizler çocuğunuz için yardım almaya devam etmelisiniz. Bu çocukları sosyal yaşam kuralları, sınıf içi uyum, dikkatini doğru kullanma gibi alanlarda geliştirmemiz gerekiyor. Tıpkı dikkat dağınıklığı olan çocuklarla çalışarak dikkatlerini toparladığımız gibi, üstün yetenekli çocuklarla da aynı şekilde çalışmalar yapılması gerektiğini unutmamalısınız.
Dijital çağın çocuklarına psikolojik destek şart. Güçlü bir yapı geliştirmeleri, kendilerine güvenmeyi öğrenmeleri için.
Yazıyı okuduktan sonra buna benzer bir tespit çalışması yapmak iyi olur diye düşünürseniz, bizimle bağlantı kurun. Çocuğunuzun akademik öğrenme seviyesini tespit edelim ve olduğu durumdan daha fazla gelişmesi için çalışma yapalım.
Çocuklar fazla büyümeden doğru yol almak çok önemli.
Altı yaşını doldurmuş yedi yaşından gün almaya başlamış her çocuğa akademik zekâ testi yapılır. Bu testler oyun oynar gibi uygulandığı için son derece eğlencelidir. Çocuklar bir ablayla oyun oynadıklarını düşünür mutlu olurlar. Tekrar gelmek için can atarlar. Bizim akademik MR’ımız diyebiliriz bir anlamda.
Lütfen çocuğunuzun ne durumda olduğuyla ilgilenin. Tespit yaptırın. Alınan sonuçlara göre yönlendirileceğiniz şekilde birkaç seans destek alın. Hayatınız boyunca nelere ücret ödüyorsunuz, çocuğun sosyal gelişim ve akademik gelişimini destekleyecek önemli çalışmalara yatırım yapmıyorsunuz. Ben çok üzülüyorum doğrusu.
Önemli olan insana yatırımdır. Eşyaya veya nesneye değil...
Sevgiyle kalın...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder