24 Kasım 2015 Salı

Çocukların kaybolmaması için 11 güvenlik kuralı

Bir anne babanın başına gelebilecek en korkunç olaydır evladını kaybetmesi. Ölse mezarı var diye düşünür kendimizi teselli ederiz; ancak kayboldukları zaman nerede ne yaptığını bir türlü kestiremeyiz. Öldü mü? Hayatta mı? Kim bilir neler yaşıyor gibi.
Rabbim hiçbirimizin başına vermesin!
Son zamanlarda çocukların kaçırılması veya kaybolmaması için bazı güvenlik tedbirleri alınıyor. Elimizden geldiğince bu güvenlik kurallarını yaymalı, hepimiz birbirimize hatırlatmalıyız.
Geçenlerde marketin birisine girdim, alışveriş yaptım. Eve geldiğimde market poşeti ilgimi çekti, üzerindeki yazıları okudum. Çok hoşuma gitti. Market poşetleri, sosyal sorumluluk anlayışıyla, çocukların kaybolmasını önlemek amacıyla güvenlik tedbirleri yazmıştı. 
Bu ve benzeri çalışmaların artırılmasını, ailelerimizi ve yavrularımızı bu konuda olabildiğince bilgi ile donatmamızı istiyorum.
Bugün sizler için çok önemli olduğu bilinen, mutlaka hepimizin bilmesi gereken kuralları yazayım istedim.
Yapılması gerekenler
1. Çocuğunuzun kimlik kartını veya kimlik bilgilerini hep yanında taşımasını sağlayın.
Özellikle kalabalık yerlere gideceğinizde, alışveriş merkezi veya kalabalık ortamlarda, çocuğunuzun cebine bir kâğıda kimlik bilgileri, anne/babasının cep telefonu gibi bilgileri mutlaka yazın. Çocuk kalabalık bir ortamda kaybolursa, yakın çevredeki iyi birisi çocuğun cebinden çıkan telefon numarasını arayarak anne/babayı bulabilir.
2. Çocuk kimlik kartı taşıyamayacak yaşta ise, kimlik bilgilerini veya acil telefon numaralarını künye veya kolye gibi bir ürüne yazdırarak, çocuğun üzerinde taşımasını sağlayın.
3. Kaybolduğunda dönmesi gereken yeri, adresi veya araması gereken telefon numaralarını öğretin. Özellikle kalabalık AVM türü yerlere girdiğinizde, ilk iş, eğer kaybolursa sizi beklemesi gereken güvenlik noktaları tanıtmanız olmalı. Alışveriş merkezine girdiğinizde, gözünüze kestirdiğiniz birkaç bekleme noktasını çocuğunuza gösterin. Aniden kaybolması veya sizi gözden kaçırması durumunda korkmamasını, telaş yapmamasını, gösterdiğiniz bu noktalardan birisinde sizi beklemesi gerektiğini söyleyin. Onu gözden kaçırırsanız, gelip bu gösterdiğiniz yerde kendisini kolaylıkla bulacağınızı anlatın. 
4. Acil durumlar için arkadaşlarının adını, adresini, telefon numaralarını alın. Bazı çocuklar evlerinde sorun olduğunda arkadaşlarının evine gider. Çocuğunuz ortadan kaybolursa, onu nerede arayacağınızı bilmeniz açısından bu önemli bir kuraldır. Ayrıca yakın arkadaşlarıyla son buluştuğu yer, son ayrıldıkları yer ve saat gibi detaylar bulunmasını kolaylaştırır. Kaybolma durumlarında ilk 24 saat önemlidir. Alınan bu bilgiler ilk saatlerin en vazgeçilmez ihtiyacıdır.
5. Çocuğunuzun en son ne giydiğini, hangi giysi ile evden ayrıldığını bilin. Çocuk kaybolduğunda, eve dönmediğinde polise başvurduğunuzda, görevlilerin size ilk sorduğu sorulardan birisi “Evden çıkarken üzerinde ne vardı?” sorusudur. Çünkü çocuğunuzun eşkali verilirken üzerindeki son giysiye göre tarif edilir. Üzerindeki giysi bulunmasını kolaylaştırır.
6. Daima çocuğunuzun son halinin fotoğrafına sahip olun. 
Çocuğunuz kaybolacak olursa son çekilmiş resmiyle bulunması daha kolaydır. Aylar önce çekilmiş, siması değişmiş, saç şekli farklılaşmış resimlerle çocuğunuzun son halinin uyumsuzluğu bulunmasını zorlaştırır.
7. Gerektiğinde DNA karşılaştırması için çocuğunuzun saç teli örneğini veya parmak izini alın. Hatta izci köpeklere koklatmak için kokusunun sindiği bir kıyafeti yıkamadan saklayın.
Bu madde çok çok önemli. Çocuğunuzun yıkanmamış ve kokusu üzerine sinmiş bir kıyafeti her zaman için dolabınızın bir kenarında bulunsun. Çok temiz ve titiz bir kadın olmanız, çocuğun aranacağı zamanlarda ciddi bir sorundur. Tüm giysiler temiz olsa bile, yıkanmamış bir kirli giysi evde mutlaka bulunsun. Yeni kirliler çıktığında o kirliyi yıkarsınız, son kirlenen giysiyi yine yıkamadan bekletirsiniz. Kayıp ve kaybolma durumları için bu kuralın ne kadar önemli olduğunu bilemezsiniz!
8. Tek başına tenha yerlere, ıssız sokaklara, apartman aralarına, inşaat alanlarına, terk edilmiş binalara, mahalle arkalarına gitmemeyi öğretin.
Bağırmasını söyleyin
9. Çocuğunuza sesinin bir şekilde alarm olduğunu, gerektiği durumlarda bağırarak çevreden yardım isteyebileceğini öğretin. Nadiren de olsa bağıran çocuktan korkan saldırgan çocuğa zarar verebilir. Bu bir risktir. Ancak genel araştırmalar, çocuğun bağırdığında saldırganın korktuğu gerçeğini göstermektedir.
10. Tanımadığı yabancılarla konuşmaması gerektiğini öğretin. Tanımadığı kişilere güvenmemesi gerektiğini de. Çok korkutarak travma oluşturmadan, önüne gelen herkese güvenilmeyeceği bilgisini aktarmalısınız. Hatta zaten iyi insanların anne babanın yanında onunla konuşacağını, anne baba yoksa onu tedirgin etmemek için onunla konuşmak istemeyeceğini hatırlatın. Ben bu konularda eğitim verirken seansta çocuklara diyorum ki;
“Bak tatlım, iyi niyetli insanlar seni anne babanın yanında sevip öper. Örneğin ben! Sen çok tatlı bir çocuksun, aslında seni öpmek istiyorum. Ama şu anda odada yalnız olduğumuz için seni öpmüyorum. Biraz sonra işimiz bittiğinde, bekleme odasına gittiğimizde anne babanın yanında seni öpeceğim, tamam mı? İyi insanlar, anne babasının yanında öper sever çocuğu. Kapalı kapılar ardında değil. Yakın akrabalar ve çok çok güvendiğimiz kişiler bunun dışında.” Şeklinde aktarım yapıyorum.
11. Son olarak çocuğunuza kaybolduğunda polise gitmesi gerektiğini öğretin. Sokakta, dışarıda polise, AVM gibi yerlerde güvenlik görevlilerine gitmeleri gerektiğini. 
Yazarken bile insanın siniri bozuluyor. Ama kimin başına ne geleceği hiç belli değil. Canımızı sıkıyor gibi görünse bile bu güvenlik bilgilerinin çocuklarımıza öğretilmesi son derece önemli. Hadi hemen başlayın... Sevgiler...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder