25 Kasım 2015 Çarşamba

Dijital çağın dijital anne babaları olun!

Bugün sizlere yeni projemizden bahsetmek istiyorum: Dijital Psikoloji
Biliyorsunuz günümüz dünyası internetle yatıp internetle kalkıyor. Dünya dijital bir çağa geçti çoktan. Elektronik sistemler hayatımızın her alanında yerini aldı. Haberleri bilgisayardan okuyor, bankacılık işlemlerimizi akıllı telefonlarımızla yapıyor, evlilik teklifi götüreceğimiz kişileri sosyal medya paylaşımlarından analiz etmeye çalışıyoruz.
Yatıyoruz internet, kalkıyoruz dijital ortamlar!
Günümüz böyle! İnternetle son yirmi yılda tanıştık sayılır. Her eve, neredeyse her ele ulaştı. Raydan çıkmışlık seviyesinde kullandığımız, usulüyle ilgili teknik bilgilere sahip olmadığımız için kullanımından kaynaklanan sorunlar yaşıyoruz. Oysa doğru olanı, internetin ruhunu anlayarak kullanmak, bizim için bağımlılık yapan ve yaşamımızı tehdit eden riskli yanlarını kontrol altında tutmaktır. Böylece bilinçli kullanıcılar olur çıkarız. Her geçiş dönemi sancılı olur.
İnsanoğlu ilk çağda ateşi bulduğunda “Eyvah! Bu insanı yakıyor!” diye korkup üzerine su dökseydi, insanlık tarihi bu evrelere ulaşamayabilirdi. Evet, ateş belki başlangıçta yanlış kullanım nedeniyle bazı elleri yakmıştır; avncak zaman içinde ateşin fıtratının tanınması, usulüne uygun kullanılması sayesinde verdiği zarar kontrol altına alınmış, geliştirilerek çağ atlanmıştır.
Dijital çağın çocukları
Günümüz gençliği Z kuşağı olarak anılmaktadır. 2000’li yıllarda doğan, hızlı öğrenen ve gelişim gösteren, teknolojiyle iç içe kişilerden oluşan gruba Z kuşağı denir. Özellikle İndigo çocuklar ya da kristal çocuklar olarak da anılan Z kuşağı, dijital teknoloji ile iç içe yaşayarak yeni bir psikolojiyle tanışmamıza vesile oluyor: Dijital psikoloji.
Hızlı gelişim gösteren, eğitimde kendinden emin duruşları ve kendi disiplinleriyle benzerlerinden ayrılan bu çocuklar, teknoloji çağının yeni bireyleri olarak hayatımızda yerini almaktadır.
Teknolojiyle iç içe büyüyen bu çocuklar, bilginin ve zamanın hızına çok kolay adapte olabilmeleriyle dikkat çekmektedirler. Z kuşağı hız kuşağı olarak tanımlanmaktadır ve aileler bu çocukların gelişimine ayak uydurmakta zorluk yaşamaktadırlar.
Özgüveni oldukça yüksek, zihinsel ve psikolojik açıdan hızlı gelişen ve özellikle teknolojiyi çok rahat kullanabilen yeniçağın çocuklarına yetişebilmek için aileleri ve kurumları dijital psikoloji eğitimiyle bilgilendiriyoruz.
İki ayrı disiplinden iki ayrı anlatım!
Yıllardır dijital teknoloji ve psikoloji alanlarında bireysel ve kurumsal çalışmalar yapıyoruz. Bu alanlarda hizmet veren kişiler olarak biliyoruz ki; yaşanan sorunların ana nedeni, insanların dijital teknolojiden korkmaları, onu günlük hayatlarının içine doğru şekilde kanalize etmeyi bilmemeleridir.
Dijital teknolojiyle son yıllarda daha fazla iç içe zaman geçiren insanımız maalesef herhangi bir dijital iletişimi “gerekli” olduğunu düşünerek değil “korkutucu/ürkütücü” bir süreç olarak yaşamaktadır. Dolayısıyla günlük hayatlarını kolaylaştıracak teknolojik gelişmelere karşı durarak, yeni nesil gençlikle aralarında uçurumlar oluşmasına vesile olmaktadır.
Biz Dijital Psikoloji eğitimlerimizle “Dijital teknolojiyi her bakımdan doğru şekilde kullanabilen bilinçli kullanıcılar ve bilinçli ebeveynler” yetiştirmek için kolları sıvadık.
Gelecekte dijital teknoloji kullanımında bilinçli, sosyal medya kullanımından bilinçli, kendinden memnun, ailesinden memnun, çevresinden memnun, yaşadığı toplumdan memnun kaliteli bireyler yetiştirmek için şimdiden bir şeyler yapmalıyız diye düşündük..! Ve Türkiye”de ilk defa iki yarı disiplin olarak Dijital Psikoloji eğitimini hazırladık. İnternetin ruhunu teknik ve psikolojik alanda masaya yatırarak profesyonel bir eğitim sunumu oluşturduk. Bu eğitimleri belediyeler, valilikler, okullar ve benzeri organizasyonlar aracılığıyla tüm ülkeye taşımak istiyoruz.
Son dönemlerde hızla yayılan gençlik bunalımları, oyun / madde/ internet/ seks bağımlılıkları, aile içi şiddet, aile içi iletişimsizlik, çocuklarda her türlü uyum ve davranış bozuklukları, internet suçları, internetten üzerinden yaşanan çocuk istismarları ile karşılaşmaktayız.
Özellikle ortaöğretim çağındaki gençlerin sağlıksız internet kullanımı nedeniyle, internet suçlarına ve istismarlara maruz kaldıklarını biliyoruz. Ailelerinin iletişim sorunu ve kendi içine çekilmek endişesiyle merkezimize başvurduğu pek çok gencin, internet tehditleri ve internet istismarları nedeniyle depresyona girdiğini, hatta intihar ederek sorununu çözmeye çalıştığını görüyoruz. İnternetin yanlış kullanımından kaynaklanan psikolojik sorunlar her geçen gün artıyor.
Zihinsel ve psikolojik açıdan hızlı gelişim gösteren, eğitime yatkın, özgüveni yüksek, analitik düşünme yetenekleri gelişmiş, teknoloji kullanımına yatkın, ne istediğini bilen yeni neslimizde ortak dil geliştirmek zorundayız. Aksi halde aynı evde yaşayan, bir arada olan ama kalpleri farklı yerlerde atan insanlar haline gelmemiz kaçınılmaz olur.
İnternet kullanılmalıdır, kullanılacaktır. Önemli olan onun olabildiğince sağlıklı ve doğru şekilde kullanılmasının sağlanmasıdır.
Cerrahın elinde hayat kurtaran neşterin, katilin elinde can alması gibi, iyi kullanılan teknoloji geliştirir. Korkulan, kaygılanılan ve uzağımıza atılan teknoloji bize zarar verir.
Çocukla birlikte, onun keyif alacağı iyi bir dijital eğitim için dijitalpsikoloji eğitimlerinin gerekli olduğuna inanıyoruz.
Sevgiler...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder